“`html
Dolandırıcılık ve Nitelikli Dolandırıcılık Suçları: Antalya AS Hukuk & Danışmanlık Bürosu
Antalya Avukat Ayşenur Kocabaş ve Avukat Sena Demircan tarafından hazırlanan bu makalede, dolandırıcılık suçunun temel unsurları ve nitelikli dolandırıcılık halleri detaylıca incelenmektedir.
Dolandırıcılık Suçunun Temel Unsurları
Türk Ceza Kanunu’nda dolandırıcılık suçu, bir kimseyi hileli davranışlarla aldatıp, kendisi veya başkası lehine haksız bir yarar sağlamak olarak tanımlanır. Bu suçun oluşması için üç temel unsurun bir arada bulunması gerekmektedir:
- Hileli Davranışlar: Mağduru aldatmaya yönelik eylemler.
- Yarar Sağlama: Failin veya başkasının haksız bir menfaat elde etmesi.
- Mağdurun İradesinin Hile ile Etkilenmesi: Mağdurun karar verme sürecinin hile yoluyla manipüle edilmesi.
Basit dolandırıcılık suçu (TCK 157/1), 24/11/2016 tarihinden itibaren uzlaşma kapsamına alınmıştır. Tarafların uzlaşması durumunda dava düşer.
Nitelikli Dolandırıcılık Suçları (TCK 158/1)
Nitelikli dolandırıcılık, suçun işleniş şekli ve mağdurun durumuna bağlı olarak daha ağır cezaları gerektiren hallerdir.
Dini İnanç ve Duyguların İstismar Edilmesi (TCK 158/1-a)
Dini inançlara veya duygulara dayalı hileli davranışlarla, özellikle dini ritüeller veya uygulamalar üzerinden menfaat elde etmek bu suçu oluşturur.
Kişinin İçinde Bulunduğu Tehlikeli Durumdan veya Zor Şartlardan Yararlanma (TCK 158/1-b)
Mağdurun doğal afet, kaza veya hastalık gibi zor durumlarını kullanarak aldatılması nitelikli dolandırıcılık kapsamındadır. Mağdurun çaresizliği kötüye kullanılmaktadır.
Kişinin Algılama Yeteneğinin Zayıflığından Yararlanma (TCK 158/1-c)
Yaş küçüklüğü, akıl hastalığı, akıl zayıflığı gibi nedenlerle algılama yeteneği zayıflamış kişilerin dolandırılmasıdır. Mağdurda zayıflamış da olsa bir iradenin varlığı aranır. Eğer mağdurun hiç iradesi yoksa bu durum hırsızlık olarak değerlendirilir. 12 yaşından küçük çocuklar ve tam akıl hastalarının dolandırılması durumu mümkün değildir.
Kamu Kurum ve Kuruluşlarını Araç Olarak Kullanma (TCK 158/1-d)
Kamu kurumları, meslek kuruluşları, siyasi partiler, vakıf veya derneklerin isimlerini veya varlıklarını kullanarak yapılan dolandırıcılık. Bu, sahte belgeler, kimlikler veya logolar kullanılarak yapılabilir. Özellikle sahte senetler, telefon abonelikleri ve icra takipleri bu suç tipinin sık karşılaşılan örnekleridir. İcra müdürlüklerinin varlığı da bu kapsamda değerlendirilir. Kimlik fotokopisinin kullanılması dahi suçun oluşumu için yeterlidir.
Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Zararına Dolandırıcılık (TCK 158/1-e)
Kamu kurum ve kuruluşlarının mal varlığına zarar vermek amacıyla işlenen dolandırıcılık suçlarıdır. En çok Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) aleyhine işlenen, reçete veya raporlar üzerinden gerçekleşen dolandırıcılık türleri görülür. Doktorlar ve eczacılar bu tür suçlara karışabilmektedir. Doğrudan destekleme primleri de bu suç tipinin içerisindedir.
Bilişim Sistemleri, Banka ve Kredi Kurumlarını Araç Olarak Kullanma (TCK 158/1-f)
İnternet üzerinden yapılan dolandırıcılıklar, sahte çekler veya kredi kartları ile yapılan dolandırıcılıklar bu kategoriye girer. Burada hile, bilişim sistemi üzerinden mağdurun iradesini etkilemeye yöneliktir. Mağdurun, faile ulaşamaması ve tarafların yüzyüze gelmemesi bu suç tipini belirler. İnternet ilanları ve sahte çekler en sık rastlanan örneklerdir.
Basın ve Yayın Araçlarının Sağladığı Kolaylıktan Yararlanma (TCK 158/1-g)
Gazete, televizyon, internet gibi basın araçları aracılığıyla yanıltıcı ilanlar vererek haksız çıkar sağlamaktır. Yüz yüze gelmeme durumu bu suç tipi için de geçerlidir. Örneğin, gazete veya internet ilanlarıyla verilen sahte gemi adamı ilanları, araba veya ev satışı gibi ilanlar bu suça örnek verilebilir. 158/1-f ve 158/1-g arasındaki temel ayrım, kullanılan araçlardır.
Tacir veya Şirket Yöneticisinin Ticari Faaliyetleri Sırasında Dolandırıcılık (TCK 158/1-h)
Şirket yöneticileri veya kooperatif yöneticileri tarafından ticari faaliyetler sırasında işlenen dolandırıcılık suçudur. Suçun oluşması için failin şirket veya kooperatif yöneticisi olması ve suçun ticari faaliyetler kapsamında işlenmiş olması gerekir.
Serbest Meslek Sahibi Kişilerin Mesleklerinden Dolayı Duyulan Güveni Kötüye Kullanması (TCK 158/1-i)
Avukatlar, doktorlar gibi serbest meslek sahibi kişilerin mesleklerinden dolayı duyulan güveni kötüye kullanarak dolandırıcılık yapması bu kapsamdadır. Emlakçıların eylemleri bu kapsamda değerlendirilmez.
Banka veya Diğer Kredi Kurumlarından Kredi Almak Amacıyla Dolandırıcılık (TCK 158/1-j)
Sahte belgelerle veya hileli yollarla kredi almak bu suç tipine girer. Kredi başvurusunda, bankaların hile ile aldatılması gereklidir. Sahte maaş bordroları ve kimlikler sıkça kullanılan araçlardır. Ancak bankanın kendi görevini yerine getirmemesinden kaynaklanan bir kredi tahsisi olursa, dolandırıcılık suçundan bahsedilemez. Bankacılık suçu oluşur.
Sigorta Bedelini Almak Amacıyla Dolandırıcılık (TCK 158/1-k)
Sigorta bedelini almak amacıyla sigortalı evin yakılması veya sigortalı hayvanın ölmesi gibi eylemler bu suça örnek verilebilir. Sigorta şirketlerinin denetim görevini yerine getirmemesi bu suçu ortadan kaldırır. Evin yakılması ve sigorta şirketine başvurulması ile birlikte suç tamamlanır. Başvuru yapılıp menfaat elde edilmezse teşebbüs aşamasında kalır.
Telefon Yoluyla Dolandırıcılık (TCK 158/1-l)
Telefonla arayarak kendisini kamu görevlisi veya banka çalışanı olarak tanıtıp para ve ziynet eşyası istemektir. Bu suç tipi, 24/11/2016 tarihinde TCK’ya eklenmiştir. Bu tarihten önce işlenen benzer suçlar, basit dolandırıcılık (TCK 157/1) olarak değerlendirilir.
Kamu Görevlileri ile İlişkisi Olduğu İddiasıyla Dolandırıcılık (TCK 158/2)
Kamu görevlileriyle yakın ilişkileri olduğu yalanıyla, iş takibi vaadiyle dolandırıcılık yapmaktır. Failin kamu görevlisiyle ilişkisinin olduğunu ve işi yapabileceğini söyleyerek mağduru ikna etmesi gerekir. Bu kapsamda, 158/2 uygulanabilmesi için, fayda sağlayacağı kişinin belirlenmesi gerekir.
Suçun Artırım Oranı (TCK 158/3)
Dolandırıcılık suçunun üç veya daha fazla kişi tarafından işlenmesi durumunda ceza artırılır.
Sıkça Sorulan Sorular ve Cevapları
Evlenme vaadiyle dolandırıcılık nitelikli dolandırıcılık mıdır?
Hayır, evlenme vaadiyle dolandırıcılık genellikle basit dolandırıcılık (TCK 157/1) kapsamındadır ve uzlaşmaya tabidir. Ancak, evlenme vaadiyle birlikte bir kamu kurumunda çalıştığını söyleyerek yapılan dolandırıcılık, nitelikli dolandırıcılık olabilir.
İnternet üzerinden ikinci el ürün satışı yaparken, alıcıya boş kutu gönderilmesi dolandırıcılık suçu oluşturur mu?
Evet, internet üzerinden ikinci el ürün satışı yaparken alıcıya boş kutu gönderilmesi dolandırıcılık suçu teşkil edebilir. Burada hileli davranış söz konusudur. Ancak, ispat yükü alıcıda olacaktır. Bu tip dolandırıcılık vakalarında, failin bu eylemi birden fazla kişiye yapıp yapmadığı, yani suçun meslek haline getirilip getirilmediği araştırılmalıdır.
İşe gitmeden sigortalı göstermek nitelikli dolandırıcılık suçu oluşturur mu?
Evet, 158/1-e maddesi uyarınca, SGK zararına işlenen bu suç, nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturur. Ancak, iş yerinin gerçek bir iş yeri olup olmadığı, çalışanın gerçekten çalışıp çalışmadığı durumuna göre değişebilir.
Şirket yöneticisi, şirket adına imzaladığı çeklerde tek imza kullanırsa, bu bir dolandırıcılık suçu mudur?
Tek başına bu durum, dolandırıcılık suçu oluşturmaz. Ancak, eğer şirket yetkilisi, tek imza kullanarak alacaklıyı zarara uğratmaya çalışıyorsa, bu durumda 158/1-f ve sahtecilik suçları gündeme gelebilir.
Muvazaalı senet düzenlenerek alacaklıdan mal kaçırılması, dolandırıcılık suçu oluşturur mu?
Hayır, muvazaalı senet düzenlenerek mal kaçırılması durumunda, dolandırıcılık suçu değil, icra ve iflas kanununa göre bir suç oluşur. Çünkü burada aldatılan bir irade yoktur. Daha çok mal kaçırma amacı güdülmektedir.
Hukuki alacağın tahsili amacıyla dolandırıcılık suçu işlenir mi?
Hayır, hukuki alacağın tahsili amacıyla dolandırıcılık suçu işlenemez. Ancak hukuki alacak yoksa veya tahsil amacıyla değil ise dolandırıcılık suçu oluşur.
Dolandırıcılıkta iade durumu Etkin Pişmanlık hükümleri söz konusu olur mu?
Evet, dolandırıcılıkta eğer suç oluşmuşsa ve fail suçun zararını tazmin ederse Etkin Pişmanlık hükümlerinden yararlanabilir. Ancak suçu kabul etmemesi durumunda, Etkin Pişmanlık hükmü değerlendirilmez.
Anahtar Kelimeler
Dolandırıcılık, Nitelikli Dolandırıcılık, TCK 157, TCK 158, Hile, Dini İnanç, Kamu Kurumları, Bilişim Sistemleri, Banka, Kredi Kurumları, Basın ve Yayın, Ticari Faaliyetler, Serbest Meslek, Kredi, Sigorta, Telefon Dolandırıcılığı, Etkin Pişmanlık, Antalya Avukat, Avukat Ayşenur Kocabaş, Avukat Sena Demircan, Antalya AS Hukuk & Danışmanlık Bürosu.
“`