“`html
Hizmet Tespit Davaları: İşçinin Hak Arayışı
Antalya AS Hukuk & Danışmanlık Bürosu olarak, Avukat Ayşenur Kocabaş ve Avukat Sena Demircan liderliğinde, müvekkillerimize en doğru ve güncel hukuki bilgileri sunmayı hedefliyoruz. Bu makalemizde, iş hayatında sıklıkla karşılaşılan ve önemli bir hak arama yolu olan hizmet tespit davaları konusunu detaylı bir şekilde ele alacağız. Amacımız, müvekkillerimizin bu konuda bilinçlenmesini sağlamak ve haklarını korumalarına yardımcı olmaktır.
Hizmet Tespit Davası Nedir?
Hizmet tespit davası, işçinin fiilen çalışmış olmasına rağmen, işveren tarafından sigortasının hiç yapılmaması, eksik yapılması ya da ücretinin düşük gösterilmesi durumlarında açılan bir davadır. Bu dava, işçinin çalıştığı dönemi ve bu dönemdeki gerçek ücretini kanıtlamayı ve sosyal güvenlik haklarını elde etmeyi amaçlar. Unutulmamalıdır ki, sigortalı olmak anayasal bir haktır ve bu haktan vazgeçilemez.
Hizmet İlişkisi ve Sosyal Güvenlik İlişkisi
Hizmet ilişkisi, işçi ile işveren arasında kurulan özel hukuk ilişkisidir. Ancak, sosyal sigorta ilişkisi, bu ilişkinin kamu hukuku boyutunu ifade eder. İşveren, çalıştırdığı kişilerin sigortasını yaptırmak ve primlerini ödemekle yükümlüdür. Eğer bir işçi, kayıtdışı çalıştırılıyorsa veya sigortası eksik yatırılıyorsa, hem sosyal güvenlik hakkından mahrum kalır, hem de devletin alması gereken primler alınamaz. Bu durum, hem işçinin hem de devletin zararına bir durum oluşturur.
5510 Sayılı Kanun ve Hizmet Tespiti
Hizmet tespit davasının yasal dayanağı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu‘dur. Bu kanun, sigortalı sayılan kişilerin hizmetlerinin tespit edilmesini düzenler. Özellikle 4/A kapsamında hizmet akdine bağlı olarak çalışanlar, bu davayı açma hakkına sahiptir. Ancak bu, çalışmanın fiili olarak gerçekleşmiş olması şartına bağlıdır. Yani, sadece bir hizmet akdinin varlığı, hizmet tespit davası için yeterli değildir.
Hizmet Tespit Davasının Tarafları
Hizmet tespit davası, sigortalı sayılan işçi veya onun mirasçıları tarafından açılabilir. İşçinin vefat etmesi halinde mirasçılar, bu davayı açma hakkına sahiptirler. Ancak, bu davayı açma hakkı, işçinin yaşadığı sürede kullanılması şartıyla, mirasçılara geçer.
Hizmet Tespit Davasında Hak Düşürücü Süre
Hizmet tespit davalarında 5 yıllık hak düşürücü süre söz konusudur. Bu süre, sigortalılığın tespitinin istendiği yılın sonundan itibaren başlar. Örneğin, 2018 yılına ait bir sigortalılık tespiti isteniyorsa, bu süre 1 Ocak 2019 tarihinde başlar. Bu sürenin aşılması durumunda dava açılamaz.
Görevli Mahkeme ve Arabuluculuk
Hizmet tespit davalarında görevli mahkeme, iş mahkemeleridir. İş mahkemesinin olmadığı yerlerde ise asliye hukuk mahkemesi, iş mahkemesi sıfatıyla bu davalara bakar. Bu davalar, kamu düzenine ilişkin davalar olduğundan, arabulucuya gitmek zorunlu değildir. Yani, dava doğrudan mahkemede açılabilir.
Hizmet Tespit Davasında İşçinin Menfaati
Hizmet tespit davaları sonucunda işçinin elde edeceği menfaatler şunlardır:
- Sigortalılık Süresinin Tamamlanması: Eksik veya hiç yatırılmamış sigorta primlerinin tamamlanması sağlanır.
- Emeklilik Hakkının Kazanılması: Sigortalılık süresinin ve yatırılan primlerin doğru şekilde belirlenmesi, emeklilik hakkının kazanılmasını sağlar.
- Emekli Maaşının Yükselmesi: Doğru primler üzerinden hesaplanan emekli maaşı, daha yüksek olur.
Önemli bir not olarak, bu dava sonucunda işçiye nakdi bir ödeme yapılmaz. Amaç, sigorta kayıtlarının düzeltilmesi ve işçinin sosyal güvenlik hakkının korunmasıdır.
Hizmet Tespit Davasında Kurumun ve İşverenin Durumu
Bu davaların sonunda, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) da müdahil olarak davaya dahil edilir. Çünkü davada verilecek karar, SGK’yı da etkiler. Kurum, zamanaşımı süresi geçmemişse eksik primleri tahsil eder ve işverene idari yaptırımlar uygular. İşveren ise, sigorta primlerini ödemekten kaçınarak aslında ekonomik bir avantaj elde etmeye çalışır. Ancak, bu durumun uzun vadede daha büyük sorunlara yol açabileceği unutulmamalıdır. İşveren, faizlerle birlikte primleri ödemek zorunda kalır ve hatta ihalelere girmekte zorlanabilir.
Hizmet Tespit Davasında Dikkat Edilmesi Gerekenler
Hizmet tespit davası açarken dikkat edilmesi gerekenler:
- Sigortalılık İlişkisi: Öncelikle, işçinin 5510 sayılı kanuna göre sigortalı sayılması gerektiği belirlenmelidir.
- Fiili Çalışma: İşçinin fiilen çalışmış olması gerekir. Sadece akrabalık ilişkisi veya formaliteden bir sigorta girişi, hizmet tespiti için yeterli değildir.
- İşverenlik Vasıfları: İşveren, yasal olarak işveren vasfına sahip olmalıdır.
- Hizmetin Varlığı: İddia edilen dönemde hizmetin fiilen verilmiş olması ve bu hizmetin sigortaya bildirilmemiş veya eksik bildirilmiş olması gerekir.
- Hak Düşürücü Süre: Hak düşürücü sürenin aşılmamış olması önemlidir.
- Dava Açma Ehliyeti: Davayı açan tarafın, dava açma ehliyetine sahip olması gerekir.
- Görev ve Yetki: Görevli ve yetkili mahkemede davanın açılması gerekir.
Hizmet Tespit Davasında Deliller
Hizmet tespit davasında ispat araçları:
- Tanık Beyanları: İşçi ile aynı dönemde çalışmış kişilerin tanıklığı çok önemlidir. Tanıklar, somut ve açık beyanlarda bulunmalıdırlar.
- Fotoğraflar: İşçinin işyerinde çekilmiş fotoğrafları delil olarak kullanılabilir.
- Araç Kayıtları: İşçiye tahsis edilmiş araçların kayıtları, trafik cezaları vb. delil olabilir.
- Referans Yazıları: İşveren tarafından yazılmış referans veya maaş yazıları delil olarak kullanılabilir.
Emeklilerin Durumu
Emekli olan işçiler de, eğer çalıştıkları dönemde sigorta kayıt dışılığı varsa, hizmet tespit davası açabilirler. Emekli olmak, tekrar sigortalı çalışmaya engel değildir. Bu durumda, işçinin destek primi ödenmesi kaydıyla sigortası yapılır ve bu işçiler de eksik primleri veya kayıt dışılığı tespit ettirmek için dava açabilirler.
Hizmet Tespit Davası ve Aidiyet Davası Farkı
Hizmet tespit davası ile aidiyet davası sıklıkla karıştırılır. Aidiyet davası, bir kişinin yanlış sigortalanması durumunda açılır. Yani, bir kişinin sigortası başka bir kişinin üzerine yapılmışsa, bu yanlışlığın düzeltilmesi için açılan davadır. Hizmet tespit davasında ise, çalışılan dönemin ve ücretin doğru şekilde tespit edilmesi amaçlanır. Yani bu iki dava birbirinden tamamen farklıdır.
Hizmet Tespit Davası ve İş Sözleşmesinin Haklı Feshi
Eğer bir işçi, sigortasının eksik yatırılması veya hiç yatırılmaması durumunu tespit ederse, iş sözleşmesini haklı nedenle feshedebilir. Bu durumda, işçi kıdem tazminatına hak kazanır. İşveren, bu tazminatı ödemekle yükümlüdür. Aksi halde, işçi hem hizmet tespit davası açabilir, hem de kıdem tazminatını almak için dava açabilir.
Hizmet Tespit Davasında Hüküm
Mahkeme, hizmet tespit davasında verdiği hükümde, işçinin hangi dönemler arasında ve hangi ücret üzerinden sigortalı sayılması gerektiğini açıkça belirtmelidir. Hükümde, tereddüte mahal vermeyecek şekilde, tarih ve ücretler somut olarak yazılmalıdır.
SGK Başvurusu ve Arabuluculuk
Hizmet tespit davalarında, dava öncesinde SGK’ya başvuru şartı aranmaz. Ayrıca, bu davalar kamu düzenine ilişkin olduğu için, arabuluculuğa başvurmak da zorunlu değildir. Davalar, doğrudan mahkemede açılabilir.
Asıl İşveren Alt İşveren İlişkisi
Eğer asıl işveren-alt işveren ilişkisi varsa, her iki taraf da davada taraf olarak gösterilmelidir. Bu durumda, davanın sonucu hem asıl işvereni hem de alt işvereni etkileyebilir.
Sıkça Sorulan Sorular
- Hizmet tespit davası açmadan işçilik alacakları davası açılabilir mi?
Evet, açılabilir. Ancak, hizmetin varlığı ve süresi tespit edilmeden alacaklar tam olarak talep edilemeyebilir.
- Sigorta girişi yapıldıktan sonra iş yeri bildirgesi verilmemişse hak düşürücü süre işlemeye devam eder mi?
Sigorta girişinin yapılması hak düşürücü süreyi keser.
- Hizmet tespit davası ve ücret alacağı davası beraber mi açılmalıdır?
Evet, bu davalar eş zamanlı açılabilir. Ancak, öncelikle hizmet tespitinin yapılması, ücret alacağı davasının da temelini oluşturur.
- Hizmet tespit davasında cep telefonu baz istasyonu sinyallerinin önemi nedir?
Eğer işçi tarafından kullanıldığı iddia edilen cep telefonu işveren tarafından tahsis edilmiş ve bu durum tartışmasızsa sinyal kayıtları delil olabilir. Ancak bu durum da ikna edici bir biçimde ortaya konulmalıdır.
- Mahkeme neden bordrolu tanık istemektedir?
Mahkemenin bu talebi, tanığın da o dönemde sigortalı olarak çalışıp çalışmadığını tespit etme amacıdır. Ancak bordrosuz tanıkların dinlenmesi de mümkündür.
- Prim eksik yatırılması durumunda hizmet tespit davası açılır mı?
Prim eksik yatırılıyorsa, hizmet tespit davası değil, prim esas kazancın tespiti davası açılır.
- Şirketin iflas etmesi durumunda davayı kime yönlendireceğiz?
Şirketin iflas etmesi durumunda dava, iflas masasına yönlendirilir.
Sonuç
Antalya AS Hukuk & Danışmanlık Bürosu olarak, hizmet tespit davalarının işçinin en önemli sosyal güvenlik haklarından biri olduğunu belirtmek isteriz. Bu süreçte, müvekkillerimize her türlü hukuki desteği sağlamaya hazırız. Unutmayın, haklarınızı bilmek ve korumak, başarılı bir iş hayatının ve geleceğinizin güvencesidir.
Anahtar Kelimeler
hizmet tespit davası, sosyal güvenlik, işçi hakları, sigorta, kayıtdışı çalışma, 5510 sayılı kanun, iş mahkemesi, hak düşürücü süre, prim, emeklilik, avukat, Antalya avukat, Antalya AS Hukuk, Avukat Ayşenur Kocabaş, Avukat Sena Demircan, SGK, hizmet akdi, fiili çalışma, arabuluculuk, kıdem tazminatı, iş sözleşmesinin feshi, aidiyet davası
“`