• 2023 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne ulaşmak için tıklayınız.
• 2024 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne ulaşmak için tıklayınız.

Açacağınız davanın türüyle ve mahkemelerin dosya yükü ile yakından ilgili olmakla birlikte, bir davanın ilk derece yargılamasında sonuçlanma süresi ortalama 1-1.5 yıldır. Bu süreye istinaf ve temyiz gibi kanun yolu aşamaları dahil değildir. Açacağınız dava gayrimenkulün aynına ilişkin bir dava ise yukarıda belirtilen sürenin daha da uzun olması beklenir.
Yargılama sürelerinin uzunluğu, cevap dilekçesi, tanık bildirim dilekçesi, delil bildirim listeleri gibi belli bir süre içerisinde sunulması gereken ve bu süre içerisinde sunulmadığında hakkınızın kaybolmasına yol açabilecek işlemler göz önüne alındığında davanızı bir avukatın yürütmesi sizin açınızdan faydalı olacaktır.
Aksi takdirde, gerçekte haklı olsanız bile davanızı kaybetme ihtimaliniz yüksektir.
Uzun süren ve defalarca kez duruşmalara girerek usuli işlemlerin takibini gerektiren Türk adalet sisteminde bu süreçleri tek başınıza yürütmeniz çok zor olacaktır.

Kanunlarımıza göre herkes davasını tek başına yürütmekte özgürdür. Ancak mevzuatın ve hukuk sisteminin karmaşıklığı, usul kurallarının hak kayıplarına sebep olacak düzeyde önemli olması ve yargılama sürelerinin uzunluğu göz önüne alındığında davanızı bir avukatın yardımıyla takip etmenizi tavsiye ediyoruz.
Avukatın yardımından faydalanmadan takip ettiğiniz davayı kaybetme ihtimaliniz çok yüksektir. Ayrıca avukata ödemekten kaçınacağınız ücret, kendi imkanlarınızla davayı takip etmek için harcayacağınız miktar ile davayı kaybetmeniz halinde karşı karşıya kalacağınız ücretlerden daha az olacaktır.

Türk hukuk mevzuatına göre kaç yıl yatarım sorusu, bir suç işleyen veya işlemekle suçlanan kişilerin merak ettiği bir konudur. Bu sorunun cevabı, işlenen suçun türüne, ağırlığına, sonuçlarına, failin durumuna ve diğer etkenlere göre değişebilir. Bu nedenle, kesin bir cevap vermek mümkün değildir. Ancak, genel olarak Türk Ceza Kanunu’nda belirtilen bazı hükümlerden bahsedilebilir.

Türk Ceza Kanunu’nda, suçların cezaları, alt ve üst sınırlarıyla birlikte belirlenmiştir. Örneğin, nitelikli dolandırıcılık suçu için alt sınır 3 yıl, üst sınır 10 yıl hapis cezasıdır. Ancak, bu ceza, eylemin niteliğine, failin kastının yoğunluğuna, mağdurun durumuna ve diğer ağırlaştırıcı veya hafifletici sebeplere göre artabilir veya azalabilir. Bu durumda, mahkeme, somut olayın özelliklerini dikkate alarak cezayı belirler.

Bunun yanında, Türk Ceza Kanunu’nda bazı indirim ve erteleme hükümleri de bulunmaktadır. Örneğin, iyi hal indirimi, pişmanlık indirimi, cezanın ertelenmesi, hükmün açıklanmasının geri bırakılması veya denetimli serbestlik gibi uygulamalar sayesinde, hükümlülerin cezaları kısaltılabilir veya ertelenebilir. Bu uygulamaların şartları ve koşulları da yine kanunda belirtilmiştir.

Hâkim tarafından verilen ceza kararı sonrası sanık hükümlü sıfatını alır. Hükümlünün kaç yıl yatacağı infaz hakimliğinin vereceği müddetname belgesi ile tespit edilir. Hükümlü daha önce hiç suç işlememiş ise ve İnfaz Kanunu’nda gösterilen katalog suçlardan birini işlememişse –işlediği suç adi suçlardansa– hükmedilen hapis cezasının 1/2’sini yatar. Katalog suçların varlığı durumunda yatar süresi 2/3 ve 3/3 şeklinde uygulanır. Aynı şekilde hükümlü mükerrirse -tekerrüre esas bir suç işlediyse- yatar oranı da değişecektir.

Sonuç olarak, Türk hukuk mevzuatına göre kaç yıl yatarım sorusunun net bir cevabı yoktur. Her suçun ve her failin farklı bir durumu vardır. Bu nedenle, bu konuda en doğru bilgiyi almak için bir avukattan yardım almak gerekir.