“`html
Konkordato Süreci ve Uygulamadaki Sorunlar: Antalya AS Hukuk & Danışmanlık Bürosu
Antalya AS Hukuk & Danışmanlık Bürosu olarak, Avukat Ayşenur Kocabaş ve Avukat Sena Demircan önderliğinde, konkordato sürecinin karmaşıklığı ve uygulamada karşılaşılan sorunlar hakkında siz değerli müvekkillerimizi bilgilendirmek amacıyla bu kapsamlı makaleyi hazırladık. Konkordato, özellikle ekonomik zorluklar yaşayan şirketler ve şahıslar için önemli bir hukuki çözüm yolu olmasına rağmen, uygulamada çeşitli zorlukları da beraberinde getirebilmektedir. Bu makalede, konkordato sürecinin ne olduğunu, kimlerin başvurabileceğini, güncel sorunları, Yargıtay kararları ışığında değerlendirmelerimizi ve sıkça sorulan soruları ele alacağız.
Konkordato Nedir?
Konkordato, borçlarını ödeme güçlüğü çeken kişi veya şirketlerin, alacaklılarıyla anlaşarak borçlarını belirli bir plana göre ödemesini sağlayan hukuki bir süreçtir. Amacı, borçlunun mali durumunu iyileştirerek iflastan kaçınmaktır. Konkordato, hem borçluya hem de alacaklılara çeşitli avantajlar sunarken, sürecin karmaşıklığı ve uygulamadaki belirsizlikler nedeniyle dikkatli bir şekilde yönetilmesi gerekmektedir.
Konkordatoya Kimler Başvurabilir?
Konkordatoya başvurabilecek kişiler, ticari faaliyet gösteren şirketler (anonim ve limited şirketler başta olmak üzere) ve gerçek kişiler (esnaf, serbest meslek erbabı, hatta öğrenciler ve öğretmenler) de dahil olmak üzere geniş bir yelpazede yer almaktadır. İflas ertelemeden farklı olarak, konkordato için bir tacir olma zorunluluğu bulunmamaktadır.
Ancak, uygulamada özellikle şirket ortaklarının, şirket borçlarından dolayı kefil olmaları durumunda konkordatoya başvurdukları görülmektedir. Burada dikkat edilmesi gereken husus, gerçek kişilerin konkordato projelerinin, şirketin projesine bağımlı olmaması gerektiğidir. Yani, gerçek kişinin kendi mal varlığı ve gelir kaynaklarıyla desteklenen ayrı bir proje sunması önemlidir.
Konkordato Sürecinde Karşılaşılan Temel Sorunlar
Konkordato sürecinde karşılaşılan sorunlar, genellikle yetki, usul ve uygulama aşamalarında ortaya çıkmaktadır. İşte bu sorunlardan bazıları ve çözüm önerileri:
Yetki Sorunları
Konkordato başvurularında yetkili mahkeme, genellikle borçlunun yerleşim yeri mahkemesidir. Şirketler için merkez adresinin bulunduğu yer mahkemesi yetkilidir. Ancak, şirketlerin merkezlerini başvuru öncesinde dost mahkemelere taşıması gibi durumlar, yetki karmaşasına neden olabilmektedir. Yargıtay ve Bölge Adliye Mahkemeleri, bu tür merkez değişikliklerine karşı daha hassas bir duruş sergileyerek, başvuru öncesi yapılan ani adres değişikliklerini genellikle kabul etmemektedir.
Antalya AS Hukuk & Danışmanlık Bürosu olarak, yetki sorunlarının önüne geçmek için, müvekkillerimize başvuru öncesinde doğru yer mahkemesini belirleme konusunda titizlikle rehberlik etmekteyiz.
Konkordato Başvuru Belgeleri
Konkordato sürecinin en kritik aşamalarından biri, başvuru belgelerinin eksiksiz ve doğru bir şekilde hazırlanmasıdır. Özellikle makul güvence raporu, konkordatonun başarıya ulaşma ihtimalini değerlendiren bağımsız denetim kuruluşları tarafından hazırlanması gereken önemli bir belgedir. Uygulamada, bazı bağımsız denetim kuruluşlarının bu raporları kısa sürede ve özensiz hazırladığı görülmektedir. Bu durum, konkordato sürecinin ciddiyetini zedelemekte ve mahkemelerin doğru karar vermesini zorlaştırmaktadır.
Hukuk büromuz, bu süreçte müvekkillerimize, doğru ve güvenilir denetim kuruluşlarıyla işbirliği yaparak, makul güvence raporunun en iyi şekilde hazırlanmasını sağlamaktadır. Ayrıca, ön proje ve iflas kıyas tablosu gibi diğer belgelerin de titizlikle hazırlanmasına destek olmaktayız.
Birden Fazla Konkordato Başvurusu ve Alacaklı Başvuruları
Yasal düzenlemelerde, birden fazla konkordato başvurusuna ilişkin net bir açıklama bulunmaması, borçluların bu durumu kötüye kullanmalarına yol açabilmektedir. Bir konkordato sürecinin sonuna gelmeden veya borçlarını ödemeden tekrar konkordato başvurusu yapılması, alacaklıların mağduriyetine neden olmaktadır. Alacaklıların borçlu lehine konkordato başvurusu yapması da uygulamada sorunlara yol açmaktadır. Mahkemelerin, bu tür başvuruları dürüstlük kuralı çerçevesinde değerlendirerek, alacaklıların korunması adına daha dikkatli karar vermesi gerekmektedir.
Taşınmaz Satışı ve Rehinli Malların Durumu
Konkordato süreci devam ederken, borçlunun taşınmazlarını satması veya rehin vermesi, mahkemenin onayı ile mümkündür. Ancak, bu süreçte borçlunun kendi rızası ve alacaklıların menfaatleri dengelenmelidir. Ayrıca, rehinli malların durumu da önemli bir sorundur. Konkordato sürecinde, rehinli malların paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılması mümkünken, muhafaza ve satış aşaması durmaktadır. Bankalar bu maddeyi çok fazla kullanmaktadır.
Banka Hesapları ve Takas Sorunları
Konkordato sürecinde bankaların borçlu şirketlerin hesaplarına bloke koymaları ve takas işlemleri yapmaları da sıkça karşılaşılan bir sorundur. Bankaların takas yapabilmesi, alacaklarının konkordato ilanından önce muaccel hale gelmesi ve borçlarının da aynı şekilde doğmuş olmasına bağlıdır. Bankalar hesaplara para girişi olduğunda takas yapamayınca başka hesaplardan takas yapma yoluna gitmektedirler. Ayrıca, bankalarda bulunan teminat amaçlı çeklerin iadesi de tartışmalı bir konudur. Çeklerin mülkiyeti bankaya geçmişse, konkordato gerekçesiyle iadesi mümkün değildir.
Teminat Mektupları
Konkordato sürecinde, teminat mektuplarının paraya çevrilip çevrilmeyeceği de önemli bir sorudur. Mahkemeler, borçlunun konkordatoya başvurması nedeniyle teminat mektuplarının paraya çevrilmesini engelleyemez. Ancak, borçlunun yükümlülüklerini yerine getirmemesi durumunda, teminat mektupları paraya çevrilebilir. Bu durumda komiserin raporu ile karar verilmesi sağlanmaktadır.
Çekler ve Karşılıksız Şerhi
Konkordato sürecinde, çeklerin arkasına karşılıksız şerhi vurulup vurulamayacağı da tartışmalı bir konudur. İlk zamanlarda mahkemeler çeklere müdahale etmezken artık bu kararlara istinaden çeklerin arkasına karşılıksız şerhi vurulmasını engellemektedirler. Hukuk büromuz olarak biz bu kararlara katılamıyoruz. Bu kararlarla 3. kişilerin hakları ihlal edilmektedir.
Konkordato Mühletinde Kira Alacakları
Kira alacakları konusuna baktığımızda konkordato mühletinden önce doğan kira alacakları konkordatoya tabi iken, mühletten sonra doğan kira alacakları imtiyazlı alacak kabul edilerek, takip ve tahliye mümkün olabilmektedir.
Konkordato Projeleri ve Faizsiz Teklifler
Yargıtay, özellikle borca batık olmayan borçlular için faiz içermeyen ödeme tekliflerini kabul etmemektedir. Ayrıca, konkordato projelerinde, teklifin kaynaklarla orantılı olması gerekmektedir. Yargıtay, alacaklılar çoğunluğu tarafından kabul edilmiş olsa dahi, projenin yetersiz ve alacaklıların menfaatlerini yeterince korumadığı durumlarda müdahale edebilmektedir.
Yabancı Para Alacakları ve Çekişmeli Alacaklar
Yabancı para alacaklarının TL’ye çevrilme tarihi de tartışmalı bir konudur. Yargıtay kararı ile geçici mühlet tarihinden alacak bildirme süresinin son günündeki kur üzerinden çevrilme kararı verilmiştir. Çekişmeli alacaklar konusunda ise komiserler tarafından bir rapor hazırlanarak, o rapora göre bir oy kullanma usulü vardır. Alacaklılar bu rapora istinaden bir dava açıp kendi alacaklarını da talep edebilirler.
Rehinli Alacaklar ve Üçüncü Şahıslar
Üçüncü şahıslar tarafından rehin verilen alacaklarda, alacaklar adi alacak olarak değerlendirilir ve faiz işlemez. Ancak borçtan birlikte sorumlu olan üçüncü kişilere karşı takip yapılabilir ve eğer konkordatoya ret vermişlerse faiz de talep edebilirler.
Konkordato Fesihleri ve Tasdik Reddi
Konkordatonun kısmen feshi, bir alacaklının ödeme vadesi geldiğinde alacağını alamaması halinde mümkündür. Tamamen fesihte ise konkordato sürecine hile karıştırılmış olması ya da muvazaalı işlemler olması halinde talep edilebilir. Konkordato tasdik talebi reddedilirse, doğrudan iflas sebepleri varsa iflas kararı verilir.
Sıkça Sorulan Sorular ve Cevaplar
- Soru: Konkordato süreci ne kadar sürer?
- Cevap: Geçici mühlet 3 ay, kesin mühlet ise en fazla 29 ay sürebilir. Ancak, süreç, mahkemenin iş yükü ve dosyanın karmaşıklığına göre uzayabilmektedir.
- Soru: Konkordato sürecinde avukat tutmak zorunlu mudur?
- Cevap: Hukuken zorunlu olmamakla birlikte, sürecin karmaşıklığı ve hukuki riskleri nedeniyle bir avukatla çalışmanız menfaatinize olacaktır.
- Soru: Makul güvence raporu neden önemlidir?
- Cevap: Makul güvence raporu, konkordato projesinin başarıya ulaşma ihtimalini değerlendirir ve mahkemenin geçici mühlet kararı vermesinde önemli bir rol oynar.
- Soru: Konkordato sürecinde alacaklı olarak haklarım nelerdir?
- Cevap: Alacaklı olarak, konkordato sürecine itiraz edebilir, alacaklarınızı bildirebilir, alacaklılar toplantısına katılabilir ve tasdik kararına karşı istinafa başvurabilirsiniz. Ayrıca, konkordato projesinde yer alan ödeme planını kabul etmeme hakkınız da bulunmaktadır.
- Soru: Konkordato süreci borçluya ne gibi avantajlar sağlar?
- Cevap: Konkordato, borçluya mali durumunu iyileştirme, borçlarını yeniden yapılandırma ve iflastan kaçınma imkanı sağlar. Ayrıca, borçlu, konkordato süresince alacaklılar tarafından yapılan takiplerden de korunur.
Sonuç
Antalya AS Hukuk & Danışmanlık Bürosu olarak, konkordato sürecinin karmaşıklığının ve hukuki risklerinin farkındayız. Müvekkillerimize, alanında uzman avukatlarımızla rehberlik ederek, konkordato sürecini başarıyla yönetmelerine yardımcı olmaktayız. Eğer siz de konkordato süreci ile ilgili daha fazla bilgi almak veya hukuki destek almak isterseniz, bizimle iletişime geçmekten çekinmeyin.
Antalya AS Hukuk & Danışmanlık Bürosu
Avukat Ayşenur Kocabaş & Avukat Sena Demircan
Anahtar Kelimeler
- Konkordato
- Konkordato Süreci
- İcra İflas Kanunu
- Konkordato Başvurusu
- Konkordato Komiseri
- Makul Güvence Raporu
- Alacaklı Hakları
- Borçlu Hakları
- Konkordato Projesi
- Konkordato Feshi
- Antalya Avukat
- Avukat Ayşenur Kocabaş
- Avukat Sena Demircan
- Ticaret Hukuku
“`