“`html
Kooperatifler Hukuku: Temel İlkeler, Sorunlar ve Çözüm Yolları
Değerli müvekkillerimiz ve meslektaşlarımız, kooperatifler hukuku alanında sıklıkla karşılaşılan sorunları, bu sorunlara yol açan nedenleri ve çözüm yollarını derinlemesine incelediğimiz bu makalemize hoş geldiniz. Bu metin, kooperatifler hukuku ile ilgili temel bilgileri, karşılaşılan usulsüzlükleri ve hukuki süreçleri anlaşılır bir dille aktarmayı amaçlamaktadır. Amacımız, kooperatifler konusunda sizleri bilgilendirmek ve olası mağduriyetlerin önüne geçebilmektir.
Kooperatifler Hukukunun Tarihsel Gelişimi ve Temel Nitelikleri
Kooperatifler hukuku, temelde bir dayanışma ve yardımlaşma anlayışına dayanmaktadır. Ülkemizde de geçmişi eskilere dayanan bu hukuki alan, özellikle ekonomik zorluklar yaşayan kişilerin üretim, tüketim gibi ihtiyaçlarını birlikte karşılamalarına olanak sağlamıştır. Ancak zamanla, kooperatifler farklı bir yapıya bürünerek, başlangıçtaki dayanışma ruhundan uzaklaşmıştır. Özellikle 1945’li yıllardan sonra, devlet görevlilerinin öncülüğünde kurulan kooperatif birlikleri, zamanla şirket benzeri bir yapıya evrilmiş ve usulsüzlüklerin, yolsuzlukların kaynağı haline gelmiştir.
Kooperatiflerde Sıkça Karşılaşılan Usulsüzlükler
Kooperatifler hukuku alanında en sık karşılaşılan usulsüzlüklerden bazıları şunlardır:
- Arsa Alımlarında Usulsüzlük: Kooperatifler tarafından satın alınan arsaların, genel kurul tarafından belirlenen değerin çok altında alınmasına rağmen, tapu ve kooperatif kayıtlarına yüksek fiyatla kaydedilmesi.
- Arsa Satışlarında Usulsüzlük: Kooperatifin daha önceden aldığı arsaları, daha sonra kooperatife fahiş fiyatlarla satması.
- Gizli Ortaklıklar: Kooperatifler kanununa aykırı olarak, gizli ve sabit ortaklıklarla kurulan kooperatiflerin, ihtiyaç duyulduğunda ortakların alınıp, ihtiyaç bittikten sonra ortaklıktan çıkarılması.
- İhale Usulsüzlükleri: Kooperatif inşaatlarında, müteahhitlerle yönetim kurulunun yakın ilişkileri nedeniyle, gösterişlik ihaleler yapılması ve müteahhitlere çeşitli avantajlar sağlanması.
- Fatura Şişirmeleri: Kooperatif malzeme alımlarında faturaların sürekli olarak şişirilmesi ve bu yolla usulsüz kazanç elde edilmesi.
- Hayali Harcamalar: Kooperatif muhasebe kayıtlarına, belgesiz harcamaların sanki yapılmış gibi işlenmesi ve bu yolla yolsuzluk yapılması.
- Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmeleri Usulsüzlükleri: Kat karşılığı inşaat sözleşmelerinin noter huzurunda yapılması gerekirken, bu zorunluluğa uyulmaması ve müteahhit lehine anlaşmalar yapılması.
- Genel Kurul Usulsüzlükleri: Genel kurul öncesinde, yönetim kurulu yakınlarının üzerine ortak kaydı yapılarak, istenilen kararların alınması ve daha sonra bu kişilerin ortaklıktan çıkarılması.
- Vekaletname Usulsüzlükleri: Genel kurulda sahte imzalarla vekaletnameler düzenlenerek, karar nisabının sağlanması ve istenilen kararların bu şekilde alınması.
- Aidat Usulsüzlükleri: Yanıltıcı reklamlarla aidatların düşük gösterilerek ortak kaydedilmesi ve daha sonra kasıtlı olarak aidatların yükseltilerek ortakların mağdur edilmesi.
- Çek Usulsüzlükleri: Kooperatifin ticari ilişkide bulunduğu kişilerden alınan çeklerin daha sonra yöneticiler ve yakınlarına ciro edilmesi.
- Nakit Tahsilat Usulsüzlükleri: Elden yapılan tahsilatların makbuzlarının bir kısmının kayıtlara intikal ettirilmemesi veya makbuzun ortaklara verilmemesi.
- Bilanço Usulsüzlükleri: Genel kurullarda bilançoların gerçek durumu yansıtmaması, açılan davaların gizlenmesi ve ekonomik meselelerin sonraki yıllara aktarılması.
- Teminat Usulsüzlükleri: Kooperatifin mal varlıklarının, yönetici ve yakınlarına teminat gösterilerek kredi kullanılması ve bu yolla kooperatifin borçlandırılması.
Peşin Ödemeli Ortaklık ve Dikkat Edilmesi Gerekenler
Kooperatiflerde sıklıkla karşılaşılan bir diğer sorun da peşin ödemeli ortaklıklardır. Bu tür ortaklıklarda, üyeler genellikle bir miktar peşinat ödeyerek kooperatife üye olurlar. Ancak bu durum, çeşitli usulsüzlükler için de zemin hazırlayabilmektedir. Peşin ödemeli ortaklıklarda, genel kurul kararı olup olmadığına, yönetim kurulunun yetkisine ve üyelik şartlarına dikkat edilmelidir. Özellikle peşinatların ödenmesi, uzun süre aidat ödemesi yapılması ve genel kurul toplantılarına katılım gibi durumlar, zımni kabul olarak değerlendirilebilir. Ancak, sadece peşinat ödenmiş olması ve diğer unsurların bulunmaması halinde, üyelik hakkı doğmayabilir. Peşin ödemeli ortakların hakları, daha sonraki genel kurul kararlarıyla bertaraf edilemez ve bu kararlar yok hükmünde sayılır. Özellikle, peşin ödeme yapmış olanların, ortaklıktan çıkarılmaları halinde haklarının iadesi konusunda tazminat taleplerinin de dikkate alınması gerekmektedir.
Kooperatifler Hukukunda Temel İlkeler
Kooperatifler hukuku, bir dizi temel ilke üzerine kuruludur. Bu ilkeler, kooperatiflerin işleyişini ve üyelerinin haklarını korumayı amaçlar. Bu ilkeler şunlardır:
- Açık Kapı İlkesi: Kooperatif hizmetlerinden yararlanmak isteyen herkesin, sosyal, politik, ırk, din, cinsiyet ayrımı gözetilmeksizin, ortakların sorumluluğunu kabul etmesi şartıyla üye olabilmesi.
- Demokratik Yönetim İlkesi: Üyelerin kendi kendilerini yönetmesi ve yönetim kurullarının yetkilerinin sınırlandırılması.
- Ortağın Ekonomik Katılım İlkesi: Üyelerin, kooperatifin dayanışmasına parasal katkıda bulunması.
- Bağımsızlık İlkesi: Kooperatiflerin, siyasi veya ideolojik baskılardan bağımsız olarak faaliyet göstermesi.
- Eğitim ve Bilgilendirme İlkesi: Üyelerin kooperatifin işleyişi hakkında düzenli olarak bilgilendirilmesi.
- Kooperatifler Arası İşbirliği İlkesi: Kooperatiflerin, diğer kooperatiflerle işbirliği yapması.
- Topluma Karşı Sorumluluk İlkesi: Kooperatiflerin, topluma karşı sorumlu davranması.
Kooperatiflerde Görevli Mahkeme ve Yargı Kararları
Kooperatifler hukuku ile ilgili davalarda görevli mahkeme konusu, geçmişte tartışmalı bir konu olmuştur. Ancak günümüzde, Yargıtay’ın son kararlarıyla birlikte kooperatiflerin tacir olduğu ve bu nedenle tüm davaların Ticaret Mahkemeleri‘nde görüleceği kabul edilmektedir. Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğuna dair eski tarihli kararlar günümüzde geçerli değildir.
Kooperatif Ana Sözleşmeleri ve Sınırlamalar
Kooperatif ana sözleşmeleri, kooperatiflerin işleyişini düzenleyen temel belgelerdir. Ancak, bu sözleşmelerde yer alan bazı hükümler, kanunla çelişebilir veya üyelerin haklarını kısıtlayabilir. Kooperatifler Kanunu’nda yer alan emredici hükümlere aykırı hükümler, geçersiz sayılır. Ana sözleşmelerde yer almaması gereken bazı hususlar şunlardır:
- Ortakların Çıkış Hakkının Kısıtlanması: Hiçbir ortak, kooperatiften çıkmayacağına dair bir hükümle bağlı tutulamaz. Açık kapı ilkesi gereği, ortakların çıkma hakkı serbest olmalıdır. Ortaklığın devri kısıtlanabilir ancak devredilemeyeceğine dair bir hüküm konulamaz.
- Genel Kurula Başvuru Hakkının Engellenmesi: Ortakların genel kurula başvurma hakkı engellenemez. Yönetim kurulları, bu hakkı kısıtlayamaz veya ortadan kaldıramaz.
- Bilgi Edinme Hakkının Sınırlandırılması: Ortakların, kooperatifin işleyişi hakkında bilgi edinme hakkı ana sözleşmeyle bertaraf edilemez veya sınırlandırılamaz.
- Sorumluluğun Azaltılması: Sorumluluğu belirli bir zamana bırakma veya bazı ortak gruplarına yükleme gibi hükümler geçerli değildir.
Kooperatif ana sözleşmeleri incelenirken, bu sınırlamalara ve emredici hükümlere aykırılık olup olmadığına dikkat edilmelidir. Aksi takdirde, sözleşmenin bazı hükümleri geçersiz sayılabilir ve bu durum, ilerleyen süreçlerde hukuki sorunlara yol açabilir.
Ortaklıktan Çıkma, Devir ve İhraç Süreçleri
Kooperatif üyeliği, belirli durumlarda sona erebilir. Bu durumlar, ortaklıktan çıkma (istifa), devir ve ihraç olmak üzere üç şekilde gerçekleşir. Şimdi bu süreçleri detaylı olarak inceleyelim.
Ortaklıktan Çıkma (İstifa)
Her ortağın, kooperatiften çıkma hakkı bulunmaktadır. Bu hak, tek taraflı bir irade beyanıyla kullanılır ve bozucu yenilik doğurucu bir haktır. Çıkma bildirimi yapıldıktan sonra, ortaklık ilişkisi sona erer. Ancak, çıkma hakkı dürüstlük kuralına aykırı kullanılmamalıdır. Örneğin, kooperatife zarar vermek amacıyla çıkma kararı alınmamalıdır. Çıkış, ancak bir hesap senesi sonu için veya en az altı ay önceden haber verilerek yapılabilir. Ana sözleşmede daha kısa bir süre belirtilebilir. Yönetim kurulu, istifayı kabul etmekten kaçınabilir. Bu durumda, ortak noter aracılığıyla kooperatife çıkma dileğini bildirebilir. Bu bildirim tarihinde, ortaklık ilişkisi sona erer. Ancak, kooperatifin istifa öncesi döneme ait borçları tahsil etme hakkı saklıdır.
Ortaklığın Devri
Kooperatif ortaklığı, devredilebilir. Devir işlemi, yazılı olarak yapılmalıdır. Ancak, bu işlemde bazı önemli hususlar vardır:
- Devralan kişinin, ortaklık niteliklerini taşıması gerekmektedir. Yönetim kurulu, bu durumu inceleyerek devri onaylar.
- Devir işlemiyle birlikte, tüm hak ve yükümlülükler devralana geçer. Devreden ortağın kooperatife olan borçları, devralan ortak tarafından da ödenmek zorundadır.
- Henüz tescil edilmemiş konutların devri, yazılı şekilde yapılabilir.
- Devirde, ilk devir geçerli kabul edilir. Birden fazla kişiye devir yapılması halinde, ilk devralanın üyeliği geçerli olur.
- Kooperatifin bağımsız bölümünün satılması, üyeliğin kendiliğinden devredilmesi anlamına gelmez. Üyeliğin ayrıca devredilmesi gerekmektedir.
Ortaklıktan İhraç
Ortaklıktan çıkarma (ihraç), kooperatifler kanununda belirli şartlara bağlanmıştır. Bir ortak, ancak ana sözleşmede açıkça belirtilen sebeplerle ihraç edilebilir. İhraç kararı, yönetim kurulunun teklifiyle genel kurul tarafından alınır. Ancak, yönetim kuruluna devredilen bir yetki varsa bu geçerlidir. Yönetim kurulu, ihraç kararını gerekçeli olarak tutanağa geçirir. Kararın onaylı bir örneği, on gün içinde ortağa tebliğ edilmek üzere notere verilir. Ortak, tebliğ tarihinden itibaren üç ay içerisinde itiraz davası açabilir. İtiraz davası açılmaması halinde ihraç kararı kesinleşir. İhraç kararları, ana sözleşmede belirtilen nedenlere dayanmalı ve usulüne uygun olmalıdır. Kooperatif yönetim kurulu, keyfi olarak ortakları ihraç edemez. Bu tür davranışlar ceza hukuku sorumluluğu da doğurur. İhraç kararlarında dikkat edilmesi gereken bazı hususlar vardır:
- İhraç kararının dayandığı gerekçeler açık ve somut olmalıdır.
- Parasal yükümlülükleri yerine getirmeme nedeniyle ihraçlarda, ihtarname ile borcun miktarı ve ödeme süresi doğru bir biçimde bildirilmelidir.
- Yönetim kurulu, ihraç kararıyla ilgili genel kurula itiraz halinde mahkemede dava açamaz
- İhraç kararının tebliğ usulüne uygun olmalı ve tebliğ tarihi doğru bir şekilde tespit edilmelidir.
Sonuç ve Değerlendirme
Değerli müvekkillerimiz ve meslektaşlarımız, kooperatifler hukuku karmaşık ve çok yönlü bir alandır. Bu makalede, kooperatiflerin temel ilkeleri, işleyişi, karşılaşılan usulsüzlükler, ortaklıktan çıkma, devir ve ihraç süreçleri detaylı bir şekilde incelenmiştir. Amacımız, bu alanda sizleri bilgilendirmek, olası mağduriyetlerin önüne geçmek ve kooperatiflerin daha şeffaf ve adil bir şekilde yönetilmesine katkı sağlamaktır. Özellikle peşin ödemeli ortaklıklar, usulsüzlüklere açık bir alan olduğu için dikkatli olunması gerekmektedir. Kooperatif yöneticilerinin, denetçilerinin ve üyelerinin hak ve sorumluluklarını bilmesi, kooperatiflerin amacına uygun bir şekilde işlemesine yardımcı olacaktır.
Umarız bu makalemiz, kooperatifler hukuku alanında sizler için bir rehber niteliğinde olmuştur. Kooperatiflerle ilgili her türlü hukuki sorununuzda, bizlere danışmaktan çekinmeyiniz.
Saygılarımızla.
Anahtar Kelimeler
- Kooperatifler Hukuku
- Kooperatif
- Usulsüzlük
- Yolsuzluk
- Peşin Ödemeli Ortaklık
- Açık Kapı İlkesi
- Demokratik Yönetim
- Bilgi Edinme Hakkı
- Ortaklıktan Çıkma
- Ortaklığın Devri
- İhraç
- Genel Kurul Kararı
- Yönetim Kurulu
- Ticaret Mahkemesi
- Ana Sözleşme
- Tebligat
- İhtarname
- Dürüstlük Kuralı
“`